Şu anda çalan:

Telefon 05445802610

Menu

Tıkla Dinle Canlı Yayına Mesaj

Canlı Yayına Mesaj Gönder

Ad Soyad

E-Posta

Mesaj




Prof. Dr. Tanç: Dil bozulursa kültür bozulur

-

GENÇLİĞİN milli ve manevi konularda donanımlı hale getirilmesi için Türk Ocakları Genel Merkezi’nin ana programı dâhi

Prof. Dr. Tanç: Dil bozulursa kültür bozulur

GENÇLİĞİN milli ve manevi konularda donanımlı hale getirilmesi için Türk Ocakları Genel Merkezi’nin ana programı dâhilinde Türk Ocakları Osmaniye Şubesi tarafından Kent Müzesi Eğitim Salonunda açılan Türk Ocakları Akademisi’nde OKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tanç, "Dil ve Kültür” konulu seminer verdi. Kültür için dilin önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tanç; “İnanç ve kültür tarihin ırmağında hem akıp gidiyor, hem şekilleniyor" dedi.

Âlimlerin, şairlerin, yazarların dil sayesinde bilgilerini aktarabildiğini, Türk dilinin Kaşgarlı Mahmut, Ali Şir Nevai, Fuzuli, Mehmet Akif Ersoy gibi ünlü şahsiyetlerin yetiştirdiğini belirten Prof. Dr. Tanç; “Türk dilinin ilk abidesi olan Orhun anıtlarında bilgeliğin önemi vurgulanır. Orhun anıtlarındaki metinler Türk kültürünü anlatır.   Batılı âlimler dili araştırırken bir arkeolog titizliği ile çalışır. Horasan, Semerkant ve Buhara gibi kültür merkezler Türk tarihinin şanlı sahnelerinde yerini almıştır."
DİLİMİZE SAHİP OLALIM

Batıda “dil mühendisliği” diye geliştirilen yeni bir bilim dalı ortaya çıktığını, toplumların zayıf ve güçlü yönlerinin dilleri ile anlaşıldığını belirten Prof. Dr Tanç şunları söyledi; “Batılılar, toplumun bozulmasının bir yolunun dilin bozulması olduğunu biliyor. Türkleri tanımak isteyen “Oryantalistler” denilen batılı bilim adamları, Üniversitelerinde “Türkoloji” bölümleri açıyor, Türkologlar yetiştiriyor.  

Türk dili maalesef hızla bozulmaya devam ediyor. Dilimizin bozulmasıyla beraber milli kültürümüz yozlaşıyor. Mesela amca, dayı, hala, teyze çocuklarını doğru tarif eden kelimelerin yerine ithal edilen “kuzen” kelimesinin kullanılması bile kültürümüzün ne kadar yozlaştığını ifade ediyor.    

İkinci dünya savaşından daha bir güçlenerek çıkan İngilizlerin kültürel baskısından kurtulmak ve dillerini korumak isteyen Fransız ve Alman yöneticileri çıkardıkları kanunla ülkelerine ithal edilen her malın adının kendi dillerinden olmasını mecbur ediyor.

Bizim de dilimizi ve kültürümüzü korumak için “Şimden gerü hiç kimesne; divanda, dergâhta, bergahta ve dahi her yerde Türk dilinden özge söz söylemeye” diye ferman gönderen Karamanoğlu Mehmet bey gibi yöneticilere ihtiyacımızın olduğu görülüyor.”

Sosyal Medya'da Paylaş
Facebook Yorumları